Svuum altın çağında: Yunanistan'ın kargo sektörüne getirilen dijital bir soluk

Yunanistan’da kargo taşımacılık sektörünü dijital dünyayla tanıştıran öncü girişim Svuum’un kurucusu Pantelis Georgiadis, Hande Yetkin ile gerçekleştirdiği röportajda girişiminin hikayesini Atina Haber okuyucularıyla paylaştı.

Uzun yıllar bankacılık sektöründe hizmet vermiş bir profesyonel olarak, küresel bir krizle sınandığımız böylesi bir dönemde sizi bu derece radikal bir girişim başlatmaya teşvik eden sebep neydi?

Bankacılık sektöründen ayrılıp kendi girişimimi kurmak kesinlikle rastgele bir adımdan ibaret değildi, önemli bir zihinsel değişimi ve neredeyse dört yıla yayılan uzun vadeli bir kişisel dönüşüm yolculuğu gerektirdi. 

Prestijli ve sağlam bir bankada sabit bir pozisyonda görev yaparken, kariyer hedeflerim konusunda tatmin olmadığımı hissetmemden ötürü 2016 yılının ortalarında işimden ayrılma kararı aldım. 2015’ten sonra hükümet tarafından alınan finansal tedbirler ve genel itibarıyla Yunanistan’ın mücadele ettiği ekonomik krizin ardından bankacılık sektörü büyük ölçüde değişime uğradı. Bu dönemi takiben mesleğimi yeterince çekici bulmamaya başladım.

Tatmin etmem gereken noktanın girişimciliğe duyduğum açlık olduğunu anlamak için hayatımda birkaç değişikliğe yönelmek durumunda kaldım. Öncelikle sıfırdan başlamam, yeni deneyimleri ve maceraları kucaklayarak doğru fırsatları tespit edebilmem gerekiyordu. Her ne kadar küresel bir salgının ortasında-ve evet- yeni bir ekonomik kriz döneminde olsak da, Svuum projesi bu zamana kadar beni en çok zorlayan ve tatmin eden maceram oldu; böylesi bir kriz dönemi Svuum’un atılımı için doğru zamandı. Girişimlerin doğru dalgalara ayak uydurabilmesi adına zamanlama her şeydir. 

Salgının çevrimiçi alışveriş üzerindeki pozitif etkisinden bahsetmeye bile gerek yok. Karantina sürecinde teslimat servislerinin benzeri görülmemiş yükselişi, pek çok kargo firmasının artan pazar ihtiyacını karşılayamayıp başarısız olmasıyla sonuçlandı. Svuum, beklentileri zamanında karşılama özelliğiyle ön plana çıkarak; çevrimiçi alışveriş yapan alıcıların taleplerine cevap verebilen bir girişim oldu.

Girişiminizin isminin Yunanca bir kelimeyi andırmamasının ardında ilginç bir hikaye olduğundan kuşkum yok. İsmin ve girişimin hikayesine dair söyleceklerinizi merak ediyorum.

Svuum Yunanca bir kelimeyi çağrıştırmıyor, çünkü aslında bir sesten türetildi. Yanınızdan yüksek hızla geçen bir aracın çıkardığı sesten ilham alarak girişimi isimlendirdik. Aynı gün içerisinde teslimat yapan bir firma olduğumuz düşünüldüğünde, hız faktörü temel özelliğimiz olarak öne çıkıyor. Bu anlamda yalnızca logomuzda değil, adımızda da bu niteliğimize gönderme yapan bir unsura yer vermek istedik.

Konsepti geliştirirken birer müşteri olarak kendi deneyimlerimizden yola çıktık. Bu zamana kadar bir koliyi günlerce beklediğimiz, sonra kurye şirketini arayıp saatlerce bir çağrı merkezi çalışanının cevap vermesi için telefonda bekletildiğimiz ve en sonunda gidip kargomuzu kendimiz firmadan teslim aldığımız pek çok vaka yaşadık. Svuum, Yunanistan’da aynı gün veya en geç ertesi gün içerisinde teslimatları müşterilerine ulaştıran ilk kurye şirketi oldu. Tam anlamıyla fonksiyon gösteren ekspres teslimat seçeneklerimizle beraber çevrimiçi alışverişin rahatlığını fiziksel mağazaların hızıyla birleştirdik. Şu an yalnızca her gün çevrimiçi alışveriş yapan müşterilerin ikamet ettiği Atina merkez bölgelerinde hizmet vermekteyiz.

An itibarıyla Yunanistan’daki müşterilerin %77’sinin çevrimiçi alışveriş yapma eğiliminde olduğu düşünüldüğünde Svuum’un tam anlamıyla ihtiyaçları karşılayabileceğine inanıyor musunuz?

Svuum müşterilerine teslimat yapan çalışanları doğrudan arama imkanı sağlıyor, böylece iletişim çağrı merkezlerinde bekletilmeye gerek kalmadan gerçekleşmiş oluyor. Bir paket teslimata çıkarıldığı anda müşteriye kısa mesaj veya e-posta ile bildirimde bulunuyoruz; bu şekilde hem anlık olarak teslimatlarının takibini gerçekleştirmelerine, hem teslimat zamanına, hem de teslimat görevlisi ile direkt olarak irtibata geçebilecekleri numaralara erişim sağlamış oluyoruz.

Salgın dönemiyle birlikte artan ihtiyaçlarla başa çıkma kapasitesine bütünüyle sahibiz. Müşterilerimiz yalnızca e-ticarette güçlü bir varlığa sahip perakende ticaret gruplarından oluştuğu için, son birkaç hafta içinde kabul ettiğimiz siparişlerin hacmi dört kat artış gösterdi. Şu anda her hafta iki yeni e-ticaret mağazasıyla partnerlik kurmaktayız.

İkinci ulusal ölçekli karantina dönemiyle mücadele noktasında kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Girişimin ilk karantina kararındaki durumu ile günümüzdeki performansı arasında farklılıklar mevcut mu?

Aslında şu an hizmetlerimizin ana birimi olan ve ihtiyaçların hızla büyüdüğü Attika’da üçüncü karantinaya giriyoruz. Genel olarak e-ticaret kullanımı katlanarak hızlanmayı ve benzeri görülmemiş yüksek seviyelere ulaşmayı sürdürüyor. Bu aslında perakende işletmelerin kapanmasıyla birlikte daima gözlemlediğimiz bir durum haline geldi. Günlük siparişler çift hanelere tırmandı, bu yüzden biz de kapasitemizi tüketici talebini karşılayacak şekilde ayarlıyoruz. Svuum ekibi olarak müşterilerimize mükemmel bir deneyim sağlamayı ve onların itibarlarını güvence altına almayı önemsiyoruz.

Teslimat görevlilerine doğrudan ulaşma imkanı sağlayan Svuum, bu anlamda rekabetçi bir noktada konumlanıyor. Ayrıca, geleneksel bir kurye firması olmadığımızdan dolayı teslimata kanıt olarak müşterilerimizden imza alma yoluna gitmiyoruz. Tamamen temassız bir şekilde teslimat onayı aldığımız bir mekanizmamız var. Teslimatı gerçekleştirilen müşterilerimizin çevrimiçi alışverişlerinde kendilerine temin ettiğimiz yedi haneli dijital kodunu kuryemize bildirmesi yeterli oluyor.

Girişiminizin başlangıcından itibaren aldığınız en yaygın yorum ve geri dönüşler neler oldu?

Gerek dakikliğimiz, gerekse müşterilerimize sunduğumuz destek bağlamında oldukça olumlu ve destekleyici geri dönüşler aldık. Partnerlik talebinde bulunan e-ticaret firmalarından aldığımız günlük e-posta sayısı ikinci karantina döneminde mevcut sayının iki katına ulaştı. Bunun yanı sıra aldığımız pozitif yorumların sayısında da epey artış gözlemledik.

Svuum’un dijital dönemin ihtiyaçlarına tamamen uyum sağladığını düşünüyor musunuz? Girişiminiz ve Yunanistan’ın dijital dünya ile teknolojiye entegrasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Svuum dijital dünyanın ihtiyaçlarına cevap verme noktasında daha önce saydığım sebepler de düşünüldüğünde tamamen uyumlu. Ülke bazında değerlendirecek olursam, ekonomik kriz Yunanistan’ı vurmadan önceki dönemde, teknoloji ve dijital dönüşüm Japonya gibi birkaç ülkenin dışında niş bir konu olarak biliniyordu. Avrupa’nın sektörel kaybı makinelerden değil, Asya'daki düşük ücretli ekonomilerden ileri geliyordu.

Günümüzde tamamen farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. Dijital teknolojiler firmaların, işçilerin ve tüketicilerin beklentilerini yanıtlayamıyor. Dijital ekonomiye dahil olan firmalar üretim bağlamında Avrupa’nın çok ötesinde kazançlar elde ediyorlar. Yunanistan da bu açıdan farklı bir noktada değil. Kanun koyucular bir yandan salgının yıkıcı etkileriyle mücadele ederken, bir yandan da yeni gelişmelerden nasıl faydalanacakları üzerine kafa yoruyorlar.

Yunanistan’ın eğitim açısından güçlü bir konumda olduğunu söyleyebilirim. 30 ila 34 yaş aralığındaki nüfusun %44’ü yüksek öğrenimini tamamlamış durumda; öte yandan Avrupa Birliği ortalaması bu alanda %40. Ülkemizde ayrıca bir bilim ve teknoloji geleceği de mevcut; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında görece yüksek bir mezun popülasyonuna sahibiz.

Kısa vadeli planlarınız arasında Attika birimi dışına, hatta belki başka ülkelere genişleme hedefiniz var mı? Kısa ve uzun vadede planlarınız neler?

Evet, önümüzdeki yıl içerisinde Svuum olarak hizmetlerimizi diğer bölgelere de taşımayı planlıyoruz. Ayrıca finansal güvencemizi sağlamak adına yatırım almak üzerine de görüşmelerimizi sürdürüyoruz.

*Orijinal dili İngilizce olan röportaj, Hande Yetkin'in tercümesiyle Türkçeleştirilmiştir.